13 Haziran 2011 Pazartesi

90'lı yılların mahalle maçları kuralları ...Mutlaka kendinizden birşeyler bulacaksınız... Nostalji


İyi oynayan iki kişinin aynı takımda yer almamasına dikkat edilirdi.
Maçlar minyatür kalede oynanıyorsa, penaltı boş kaleye ters şekilde topukla vurulurdu. 
Maçların hayali kale direkleri arası adım ile sayılır, olmaları gereken yerler iki taş ile işaretlenirdi.
Hava kararınca, ezan okununca, anne-baba çağırınca maç biterdi.
 
Üç korner bir penaltıydı.
Topu patlatan parasını öder, patlak top ikiye kesilip kafaya takılırdı.

`Frikiklerde açıl biraz` denince `Burası Ali Sami Yen mi` şeklinde cevap verilirdi.

Takımlar kurulurken ilk oyuncuyu seçme hakkı, adım almayı iyi bilenindi.

Kaleci topu 3 kere sektirirse rakibe `Açılsana 3 kere sektirdim` derdi, rakip açılırdı; efendilik vardı.

Top insanın pek münasip olmayan bir tarafına gelirse herkes `işe işe!` diye bağırırdı.

Penaltılarda kaleci değiştirilirse 2 penaltı atılırdı. Eğer ilk penaltı gol olursa ikincisi atılmazdı.
Abanma ve burun vurmak yoktu, vurulursa eleştirilip kınanırdı.

Tanju, Rıdvan, Metin, Ali, Feyyaz, Hagi, Hakan, Hami gibi dönemin popüler futbolcularının adı alınırdı.

Topun sahibi tüm kuralları koyar, takımı kurar, kaleyi seçer, istemediği kişileri topuyla oynatmazdı.

Klişe laflar vardı: `At bakayim abinin kıllı göğsüne!`

Elin avantajı olmazdı.

Bel üstü gol sayılmazdı.

Taçtan kendi önüne atıp başlatılınca, taç değişirdi.

Maçı izleyen küçük bir grup varsa, penaltı olup olmadığına o karar verirdi, saygı vardı.
Maçlarda eğer iddia varsa ödüller genel olarak Algida Max, eskimo, meybuz, 2,5 litrelik kola vb. ürünlerden oluşurdu.
Pas vermeden sadece çalım atarak gol atılırsa sayılmazdı.
Skor ne olursa olsun akşam!? saati yaklaştığında "Golü atan kazanır." kuralı işlerdi.

Maçlardan sonra su sırasına girmek ayrı bir davaydı ve mutlaka koşa koşa gidilirdi. Genellikle yaşlı amca veya teyzeler, zemin katta oturanlar bu işin acımasız kurbanlarıydı.

El kasti değilse o top direkt kaleye kullanılmaz, "kasti değilki oğlum, gol olmaz." denirdi...

Eğer kaleci dahil herkes çalımlanmışsa; o top çizgiye kadar götürülür ya popo dürtmesi yada yere yatıp kafa, burun, alın gibi vucut kısımlarının dürtmesi ile gol atılırdı.

Kalecinin degajla gol atabilmesi bir yetenekti fakat gene de gol sayılmazdı. Karşılıklı atışmaların sonunda yoldan geçen herhangi biri hakem yapılırdı ve sonuca o karar verirdi.

Para o zamanlar kolay bulunmadığından maçın hangi takım tarafından başlatılacağına; bir tarafına tükürülmüş yassı bir taşın havaya atılıp, yaş mı,kuru mu seçiminde doğru tarafı bilen tarafın başlaması yöntemi ile karar verilirdi.

Kaleler taştan olduğu için atılan şut önce defansa çarpıp sonra taşın üstünden geçtiyse şutu atan takım gooll diye yaygara çıkarırdı.Rakip takımın gol değil kale üstü cevabına,gol yoksa korner o zaman ver topu diyerek racon kesilirdi.

:))))))))

Alex Türk olursa... Foto






12 Haziran 2011 Pazar

Nasa Açıkladı : 2012 Yılına Dikkat ! Okumalık

NASA felaketin tarihini verdi. Bu felaket sel, deprem, volkan, göktaşı değil... Öyle bir şey olacak ki, insanlık taş devrine dönecek...

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'nce (NASA) hazırlanan raporda, şimdiye kadar pek de düşünülmeyen, farklı bir felaketten söz ediliyor. Raporda ne küresel ısınma, ne depremler, ne süper-volkan, ne göktaşı çarpması var.NASA'nın raporunda böyle bir felaket için olası bir tarih de veriliyor: 12 Eylül 2012...

GÜNEŞ'TE FIRTINA OLACAK

Raporda, Güneş'te meydana gelmesi beklenen büyük bir fırtınadan söz ediliyor. Bunun, Dünya'da yaratacağı etkiler ise "kötü bir kehanet" ya da bir korku filmi senaryosundan farksız...

ENERJİ ŞEBEKELERİ ÇÖKECEK

Güneş yüzeyinde meydana gelen büyük fırtınalarla ortaya çıkan plazma toplarının Dünya'daki enerji şebekelerini çökerterek insanlığı mutlak bir çöküşe sürükleyebileceği uyarısı yapılıyor.

NASA'nın Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'yle ortaklaşa hazırladığı raporda, Güneş'te meydana gelen enerji patlamalarının bugüne kadar Dünya'daki enerji ve iletişim hatlarında görece kısa süreli ve küçük çaplı hasarlara yolaçtığı, ancak büyük çaplı bir patlamanın Dünya'nın manyetik alanına muazzam bir hasar verebileceği kaydedildi.

1859'DA BENZERİ YAŞANMIŞ

Bahsi geçen patlamalardan bugüne kadar kayıtlara geçen tek örneğin 1859'da yaşanan "Carrington Olayı" olduğu belirten uzmanlar, benzer bir patlamanın Kuzey Amerika, İskandinavya, Avrupa ve Çin üzerinde on yıllarca onarılamayacak tahribata yolaçabileceğini söylüyor.

İNSANLIK TAŞ DEVRİNE DÖNECEK

Güneş yüzeyindeki olası bir büyük patlamanın, Dünya'da saatler içerisinde tüm enerji hatlarını eriterek kullanılamaz hale getirebileceği, bunun sonucunda da altyapının çökeceği ve insanlığın Taş Devri'ne dönüş yaşayacağı öngörülüyor. NASA'nın raporunda böyle bir felaket için olası bir tarih de veriliyor: 12 Eylül 2012...

juniorcoder // en ilginç program

İndir